Meleklerin Payı ile Değişen Viski Keyfim!

Türkiye'nin önde gelen, (bildiğim tek 😅) viski yazarı Dr. Burkay Adalığ'ın yazdığı Meleklerin Payı kitabıyla başladı her şey. Birçok "bilinçsiz" gibi ben de viskiye "odun tadında alkollü içecek" gözüyle bakıyordum. Yüzlerce (aslında 15bin civarında) farklı viski ekspresyonu, yani hepsi birbirinden farklı, kendine has özelliklere sahip viski olduğunun farkında bile değildim yani.

Ne zaman ki Meleklerin Payı kitabını okudum, o zaman anladım ki viski, muhteşem tarihi olan çok büyük ve adeta büyülü bir dünya... Eğer sizin de viskiye merakınız varsa, mutlaka Burkay Bey'in kitabını okuyun. Öğreneceğiniz çok ama çok fazla şey var. Aynı zamanda çok da eğlenceli. Viski hakkında öğrendikleriniz yetmezmiş gibi, konu hakkında bir sürü "racon" da öğreniyorsunuz.

Gelelim detaylara...

Duygularım Nerede?

Ne fark ettim biliyo musun? Duygusuzlaşmışım. Nasıl anlatsam bilmiyorum aslında. Kendime yazıyorum bunları zaten de. Kendime nasıl anlatacağımı çözemiyorum. 

Duygularım bitmiş. Hislerim tükenmiş. Güven, sevgi, heyecan, mutluluk... "Normal" insanların hissettiği tüm bu duyguları, artık hissedemediğimi fark ediyorum.

İnternette Antikacılık

Eveet. Bugünki yazım da internette kendine antikacı diyen ama argo tabiriyle ölücülerle ilgili olacak. Elimde birkaç parça antika eşya var. Eşyaların değerli olup olmadığını bilmiyorum. Araştırıyorum. Antika ölücüleriyle de bu şekilde tanıştım. 

Gelelim olaylara...

Artvin Cerattepe'de Madene Hayır!

Bir Artvinli olarak canımı son derece sıkan durum... "Milletin a... koyacağız" lafıyla gündeme gelen Mehmet Cengiz'in, Hayrettin Özaltın'dan kiraladığı Özaltın A.Ş.; Artvin Cerattepe'de (ki burası, ünlü Kafkasör yaylalarını da içine alan bölgedir.) ÇED raporu hazırlatıp maden işletmesi almaya çalışıyor. Halk da, hem ormanlarının yağmalanmasını engellemek hem de turizm alanlarını kullanılır durumda tutabilmek için Artvin'in ormanlarının bir kısmını yok edecek olan bu madene karşı çıkıyor. Ancak ne yazık ki en son karşılaşmada pek de hoş olmayan görüntüler. Polis yine biber gazı kullandı ve gözaltılar yaşandı... Neticesinde şirket, Artvin'in turizm ve orman alanlarını katletmeye başladı.

Sabah.com.tr sitesindeki BU HABERDEKİ yanlışlarla ilgili olarak bazı söyleyeceklerim var. birlikte Benzer içeriğe sahip haber Milliyet.com.tr adresinde de bulunmaktadır. Link

Pamukkale Örenyeri (Soygunyeri)

Geçtiğimiz hafta tatil dönüşünde Pamukkale'ye uğrayalım dedik. Çok küçükken gitmiştim oraya. Hem hatıralarım yeniden canlansın istedim hem de bu güzelliği tekrar yaşamak istedim. Ama bir de ne göreyim; Pamukkale olmuş soygun yeri...

Olympos Örenyeri Nedir Ne Değildir

Olympos Örenyeri, Antalya'ya bağlı Kumluca ilçesinde tarihi bir alan. Adamlar vakti zamanında güzel yerler inşa etmişler. Burada sıkıntı yok tabi. Sıkıntı şurada başlıyor...

Aykut Öğüt & Ayratown Ticari Başarı

Kimdir bu Aykut Öğüt? İşin açığı pek bilmiyorum. Kitaplarında anlattığı kadarıyla tanıyorum kendisini. Ama bence Evrenden Torpilin Var kitabıyla insanların umutlarını sömürmeye başlayan, bunu diğer kitap ve seminerleriyle devam ettiren ve nihayetinde www.ayratown.com sitesiyle işi tamamen ticarete döken kişidir kendisi.

Bir Yıldız Doğdu!

Mercedes-Benz, yeni C serisini pazara sundu. Ama ne sundu!

Galatasaray Üniversitesi Yandı!

142 yıllık tarihi barındıran İbrahim Tevfik Efendi Sahilsarayı, elektrik kontağından çıkan yangın nedeniyle kül oldu. Daha yangın devam ederken "yerine otel mi yapılacak" sorularının gündeme geldiğini de düşünürsek, bence konuyla ilgili bir şeyler yapılmalı.

Nedense bu tür durumlarda yok olan binanın mimarisine sadık kalınarak yeniden inşa ediliyor. Süslü Salon'u bile birebir yapsalar, tarih değil boya kokacağı için hiç bir anlam ifade etmeyecek. Binanın birebir aynısını yapsak dahi yok olan kitapları ve yitip giden emekleri geri getiremeyeceğimiz için kendimizi kandırmaktan başka bir işe yaramayacak. Bence olayın arkasından ağlamak yerine fırsat olarak değerlendirmek gerekir.

Yanan binanın yerine apılması gereken şey; olabildiğince görkemli, teknolojik ve çevreci bir bina inşa etmek. Öyle bir yapı olmalı ki, dünyanın her yerinden insanlar burayı görmeye gelmeli. Binayı da Galatasaraylı'lar yapmalı. Mimarlar, mühendisler kim varsa bir araya gelse, Galatasaray'a yakışır, çağımızın ötesinde bir mimari başyapıta imza atar zaten.

Boğaz'ın en güzel yerlerinden birindeki bu fırsatı tepmek kesinlikle aptallık olur.

Gözlük

Göz muayenesine gidip sandalyeye oturduğumda gözüme takılan kocaman aletten belliydi bir şeylerin ters gittiği. Kafamda zor duruyor meret. Göz Eşel Tablosu denilen şeye bakıp harfleri söylemeye başladım. Bir süre sonra sallamak durumunda kaldım çünkü hiç bir şey göremez hale gelmiştim.