Geçtiğimiz hafta tatil dönüşünde Pamukkale'ye uğrayalım dedik. Çok küçükken gitmiştim oraya. Hem hatıralarım yeniden canlansın istedim hem de bu güzelliği tekrar yaşamak istedim. Ama bir de ne göreyim; Pamukkale olmuş soygun yeri...
Kişibaşı 25TL vererek içeri giriyorsunuz. 25TL! Yalnız bu verdiğiniz 25TL, sadece Pamukkale Travertenleri'ni görmek için. İçerideki Müze'ye girmek için bir o kadar daha veriyor, Antik Havuz'a girebilmek için ise 32TL daha vermeniz gerekiyor! Emanet ücreti 5TL ve işte asıl bomba geliyor: Küçük pet şişe su 2TL! ÇÜŞ! Marmaris'te suyu 75kuruşa alırken Pamukkale'de su içmek istiyorsanız 2TL vereceksiniz!!! Resmen soygun! Küçücük suya 2TL para verilir mi! E mecbur, susadıysanız vereceksiniz. Dalga geçer gibi yahu... Suyun 2TL olduğu yerde herhangi bir hediyelik eşyanın fiyatını sormaya korktum açıkçası. İçerde bir lokma da bir şey yiyemedim, ondan da çekindim. Ama daha bitmedi. Bazı yerlerin yolu izi yok. Ve dağa tırmanıyorsunuz. Tırmanmak istemiyor musunuz? O halde minibüse kişibaşı 2TL daha vermeniz gerekiyor ki sizi 300 metrelik tepeye çıkarıp indirsin! Ankara'da se 2.40TL'ye 40km'lik yola gidebiliyorsunuz! Otopark'a da 5TL ödeyeceksiniz, bunu da unutmayın...
Pamukkale'yi ziyaret etmek istiyor, heryeri gezeyim, iki lokma yiyip karnımı doyurayim diyorsanız kişibaşı 150TL'yi gözden çıkarmanız gerekiyor yani. Soyguna gel!
Ayrıca ülkemizdeki restorasyon rezaletlerini bilmeyeniniz yoktur zaten. Pamukkale de bu restorasyon rezaletinden nasibini almış. Kimi yerleri alçı püskürtüp kendileri traverten haline getirmişler. Çöp kutusu deseniz, kilometrede 1 tane ya var ya yok. Elinizde 2TL'ye aldığınız pet şişe ile geziyor, bir yandan etrafa bakıp bir yandan da çöp kutusu arıyorsunuz.
Peki bir daha gider miyim oralara? ASLA! Siz de gidecekseniz ve kalabalıksanız, Pamukkale'ye gitmeden bankaya uğramayı ihmal etmeyin...
